Uzun bir sürecin eseri olan Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı’nın kuruluşu, sürece uygun olarak değişik aşamalardan geçmiştir. Her bir aşama kendi içerisinde bir bütünlük ifade eden öykülerden oluşmaktadır. Masumane tanışma noktasından başlayıp, zamanla hissedilen ihtiyaçların yönlendirdiği ve geleceğe yönelik ulvi amaçlara hizmet etmesini dilediğimiz bir vakfa dönüşen bu süreç vakfımızın kuruluş öyküsü olarak sunulmuştur.
İlk Buluşma
Birbirleriyle yakın görüşen doktor, diş hekimi ve eczacılardan oluşan 10 kadar sağlık mensubu 2009 yılının Ağustos ayında bir araya gelerek İstanbul’da yaşayan, ancak daha önce bir araya hiç gelmemiş ve hatta birbirinden haberdar olmayan meslektaşları ile temas kurma arzularını ortaya koydular. Dirsek teması ile ulaşabildikleri arkadaşları ve eşleriyle birlikte 70 kişiden oluşan bir gurup, güzel bir akşam yemeğinde bir araya geldiler. Aralarında akademik kariyer yapmış olanların da olduğu, tıbbın hemen tüm uzmanlık dallarından çok sayıda meslektaşlarının varlığı, tüm katılımcılarda özel bir gurur ve heyecan kaynağı oldu.
Vakfın çıkış noktası olarak adlandırılabilecek bir buluşmaydı bu. Bu özelliği ile güzel bir olaydı. Öte yandan böyle zenginliğe sahip bir camianın bireylerinin birbirini tanımıyor olmasının ve birbirinden haberdar olmamasının eksikliğini, acısını da hissettirdi katılanlarına. Bu aynı zamanda birlikteliğin gücünden mahrum olma anlamına da geliyordu. Bu nedenle bir şekilde daha çok kişiye ulaşılmalı ve daha çok kişinin birbirleriyle tanışması sağlanmalıydı. Sadece sağlık grubuyla kalınmamalı, çember daha geniş tutulmalıydı. Tüm mesleklerden üniversite mezunu hemşerilerimizi ve olabildiğince tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde bir ilişki ağı içerisinde tutabilmenin yolu aranmaya başlandı. İleride oluşturulacak kalıcı bir yapılanmanın ilk adımı olmak üzere ilk etapta “BosnaSancAkademik - kısaca BSA -” isimli bir mail grubu oluşturuldu. Bu platformda düşünceler, duygular ve değişik haberler paylaşıldı. Kimi zaman hırlaşmaya da varan hararetli tartışmalar yaşandı.
Kurumsallaşma Çalışmaları ve Vakfın Oluşturulması
Çoğunluğu halen yürütme kurulunda görev alan o dönemin öncülüğünü üstlenen arkadaşlarımız, oluşturulan birlikteliğin bir mail grubu olarak kalmaması ve bir kurum bünyesinde sürmesi gerektiği fikrinde buluştular. Önemli olan bu kurumun ne şekilde oluşturulacağı ve amacının ne olacağıydı.
Bilindiği gibi soydaşlarımızın yaşadığı her yörede, İstanbul’da olduğu gibi bazı illerde birden fazla olmak üzere, aktif çalışan derneklerimiz vardır. Aramızdan pek çok arkadaşımız bunların bazılarında görev almış ve hatta halen görevleri sürmektedir. Bir parçalanmayı çağrıştırabilecek yeni bir oluşum, önemli rahatsızlıklara neden olabilir.
Derneklerimiz, camiamıza çok değerli hizmetler vermişlerdir. Bilhassa Bosna’nın yok edilmeye çalışıldığı Sırp saldırısı sırasında unutulmaz fedakârlıklarla çalışmış ve kendilerini ispat etmişlerdir.
Yapıları ve misyonları gereği derneklerimizin üstlendikleri görevler daha çok sosyal konulardır ve isimlerinde de anıldığı gibi “Yardımlaşma ve Dayanışma” amaçlıdır. Toplumumuzu çok ilgilendiren “Kültür ve Tarih” konularının işlenmesi mümkün olmamıştır ve kuruluş amaçları da buna yönelik değildir. Bu nedenle “Kültür ve Tarih” konularının işlenmesini amaç edinecek bir kurum, parçalanma, bölünme anlamı taşımayacaktır. Aksine bir eksiği tamamlayan ve derneklerimizle dayanışma içerisinde çalışma yapabilecek bir oluşum olacaktır.
Bu anlayış, kurumsallaşma çalışmalarımızın ana fikrini ve başlangıç noktasını oluşturmuştur. Hedefimiz toplumumuzun “Kültür ve Tarih” açısından bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi konusunda var olan eksiğin tamamlanması olmalıydı. Bu alanda çalışmalar, değerlendirmeler yapabilecek ve ürün verebilecek projeleri yürütebilecek bilgi ve donanıma sahip bireyler bir araya gelmişti. Doğal olarak bu görev de onların olmalıydı.
Öte yandan dernek statüsü, yönetimlerin kolay değişmesine müsait olup oluşabilecek bu değişimler, uzun soluklu projelerin yürütülmesini ve verim ve kalıcı sonuç alınabilmesini zorlaştıracak bir özelliktir. Bu nedenle kurumsallaşmada bu özellik te göz önünde bulundurulmuş ve kurumsal oluşumun “Vakıf” olması fikri benimsenmiştir. Çünkü oluşturulan mütevelli heyetinin değişmesi şartlara bağlıdır. Bu nedenle de uzun ömürlüdür ve kalıcı ve verimli ürünler elde etme olasılığı yüksektir.
Sonuç olarak yürütme kurulu üyeleri, kurumun “Vakıf” olması ve amacının da “Kültür ve Tarih” olması gerektiği fikir birliğine vardı ve 25-26 Mayıs 2013 tarihlerinde Abant'ta yapılan toplantıda oy birliği ile “Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı”nın kurulmasına karar verildi. Bu karar önemli bir dönüm noktasını oluşturdu.
Bundan sonraki süreç vakfın yasal olarak oluşturulmasına yönelik çalışmalardan ibaret idi. Bir yandan “vakıf senedi”ne şekil verilirken diğer yandan vakıf mütevelli heyetinin oluşturulması prensipleri oluşturuldu.
Mensuplarımız toplumda yer etmiş, pozisyonlar kazanmış ve önderlik konumuna gelmiş kişilerdir. Bunun topluma yansıması, bilgi, deneyim ve varlıklarından topluma bir şeyler vakfetmek suretiyle tecelli etmelidir. Bu, bizlerin bu topluma bir borcu olarak ta yorumlanabilir. Kendisinde bu yükümlülüğü hisseden kişilerle doğrudan temas kurularak, onların da duydukları heyecanlarına tercüman olmak üzere vakfın mütevelli üyesi olmaları sağlandı.
Mütevelli üye olmayı kabul eden arkadaşlarımızın katılımı ile 12 Ocak 2014 tarihinde “Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı” kuruluş toplantısı organizasyonu yapıldı. Önce noter huzurunda vekaletler verildi ve ardından da bir akşam yemeği yendi.
Bundan sonraki süreçte resmi işlemlerin tamamlanması için gereken adımlar peyderpey atılmaya başlandı. Önce bir vakıf merkezine ihtiyaç vardı. Çeşitli kriterler göz önünde bulundurularak açık adresi Bahariye Cad. Ak İş Hanı, No: 42/5. Kadıköy olan bir vakıf merkezi oluşturuldu.
İkinci etap vakıf senedinin noterce onaylanması ve mahkemece tescil edilmesi işlemi idi. Özel aşamaları olan ve bu nedenle uzun süren bu süreç, 24 Kasım 2014, tarihinde İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin tescili ve 13.02.2015 tarihinde resmi gazetede ilan edilmesi ile tamamlanmıştır. 12.03.2015 tarihinde Vakıflar müdürlüğünce düzenlenen mazbatayla resmen aktif bir vakıf olduk.