Niçin BSA Vakfı ?
Vakfımızın kurucularının hemen hemen tamamının dedeleri, büyükdedeleri, büyükanneleri, doğup büyüdükleri Bosna- Hersek ve Sancak’ta Osmanlı tebaasıydı.
Tarihimizin en acılı sayfalarından biri olan 93 Harbi (1877 Osmanlı- Rus Savaşı) ve Balkan Savaşları’na kadar vatandaşı olmakla övündükleri Osmanlı Devleti, onların pek anlayamadığı ama bizim bugün iyi bildiğimiz nedenlerle “bayrak indirip” Trakya ve Anadolu’ya çekilince; dedelerimiz birden bire “devletsiz” kaldılar. Farklı kültür, dil ve dine mensup yeni muktedirlerinin tebaası olmaya zorlandılar. Bu yeni duruma uyum sağlamak pek kolay değildi ve mümkün de olmadı.
İşte tam bu noktada bizim, yani Boşnakların yeni trajedilerle, göçlerle, katliamlarla, soykırımlarla ve büyük mücadelelerle dolu tarihinin yeni evresi böyle başladı; belli aralıklarla günümüze kadar sürdü.
Bu tarihi sürecin Boşnaklar açısından en belirgin sonuçlarından biri, belki de birincisi göçlerdir.
Yeni muktedirlerin egemenliğini kabullenmeyen Boşnaklar’ın göç yollarında birinci tercihi Osmanlı İmparatorluğu, devamında Türkiye Cumhuriyeti topraklarıydı. 1880’lerde başlayan göç dalgaları bindokuzyüzlü yılların ikinci yarısına kadar sürdü. Doğup büyüdükleri Bosna Hersek ve Sancak’taki ata topraklarını terkeden Boşnaklar gerçek anavatanları bildikleri Türkiye’de başta Marmara ve Ege Bölgeleri, özellikle de İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin dört bir tarafına yerleştiler.
Göç dalgası öylesine yoğundu ve öylesine uzun süre devam etti ki bugün Türkiye’de yaşayan Boşnak kökenli nüfus, Bosna Hersek ve Sancak’ta yaşayan Boşnak nüfusun neredeyse iki katı kadardır. Bunların tamamı bugün adına Türk Ulusu dediğimiz, Anadolu, Trakya, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu’dan gelenler ile burada kaynaşmış; ortak ülke, ortak dil, ortak kültür, ortak tarih ve ortak din değerlerinin etrafında ; 90 yıl önce büyük lider Atatürk’ün önderliğinde kurdukları ortak cumhuriyette buluşmuş, büyük ailenin saygın, çalışkan üyeleridirler.
Göç yıllarının ilk dönemleri büyük çoğunluk için çeşitli zorluklar, yokluklar, travmalarla dolu bir yaşam mücadelesi şeklinde geçmiştir. Bu yüzden büyük çoğunluğu ilk bir kaç kuşak boyunca geride bıraktıkları ata toprakları, ana dilleri, otantik kültür ve tarihlerine yönelik özlem duysalar da bunlara dönük bir çaba, çalışma içinde olamadılar.
Arada geçen zaman içinde belli bir eğitim düzeyi ve ekonomik refaha erişen tüm bireyler gibi bu yeni nesiller de kim olduklarını, nereli olduklarını, nereden nereye gittiklerini, kendi yerel tarihlerini, kültürlerini ve dillerini merak etmeye başladılar. Bu merak ve ilgi son 25- 30 yıldır çeşitli şekillerle ortaya çıkmaya başladı. Çeşitli platformlar, dernekler ve bazı oluşumlar; iyi niyetli çabalarla bu ilgi ve merakı karşılamak için bir takım mütevazi çalışmalarla bu talebi karşılamaya çalıştıysalar da bu ihtiyaca tamamen yanıt vermeleri mümkün olmadı.
Boşnakların kültür ve tarihini inceleme ve belgelendirme konusundaki arayışlarda bugüne kadar güvenilir, kapsayıcı, akademik ve kurumsal bir çalışma ortamı başarılamadığı için bu olgu vakfımızın kuruluş gerekçesi oldu. Özetle Vakfımız, Vakıf Senedi’nde yazdığı gibi:
“Bosna – Sancak göçmeni Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının;
Kültür, dil, sanat ve folklorik değerlerini korumak, yaşatmak;
Türkiye ile başta Bosna Hersek/Sancak ve diğer balkan halkları arasındaki dostluk, sevgi ve işbirliğini geliştirmek, toplumları bilinçlendirmek, geçmişte yaşanan acı olayların bir daha yaşanmaması için faaliyetlerde bulunmak;
Tarihini ve tarih boyunca karşılaştıkları soykırım, katliam ve göç gibi toplumu derinden etkileyen olayları bilimsel olarak araştırmak, belgelemektir.”
şeklinde kayda geçen amaçları gerçekleştirmek üzere kuruldu.
Bu amaçlara ulaşabilmek için de “Türkiye ile Bosna Sancak arasında daha doğrusu Türkiye’de yaşayan Boşnak kökenli Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları ile Bosna - Hersek ve Sancak’taki Boşnaklar arasında iletişim köprülerini güçlendirmek, yaşatmak üzere kültür, tarih, dil, sanat, folklor vb. konularda akademik çalışmalar yapmak üzere, iyi eğitim almış, sosyalleşmiş, uzlaşma ve birlikte yaşama kültürüne, akademik eğitime sahip insanlardan oluşmuş bir kurum- vakfımız; Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı kuruldu.